Yer altı su seviyelerindeki düşüş özellikle Konya ovasında artarken yıllardır beklenen tarımsal sulama yatırımının gecikmesi yer altı kaynaklarının yok oluşunu hızlandırdı.
Tarım ve hayvancılık kenti olarak adlandırılmasına ve nüfusunun yüzde 80’inin geçimini direkt veya dolaylı yollardan geçimini sağladığı Aksaray’da susuz tarım ve yer altı kaynakları nedeniyle maliyetler çiftçilerin belini iyice bükerken yer altı suları için de S.O.S. veriyor. Özellikle Konya ovası olarak adlandırılan bölgelerde hızla düşen yer altı su kaynakları nedeniyle Dünyanın en büyük ikinci tuz gölü olan gölün geleceğini de tehlikeye atıyor. Özellikle bu havzadan gölü besleyen yer üstü kaynaklarının yıllar öncesinde tamamen yok olması ve 2000’li yıllardan sonra yer altı su kaynaklarının da hızlı bir şekilde tükenmesi gölün geleceği açısından büyük tehdit olarak kayıtlara geçiyor.
2004 Yılında Maden Tetkik ve Arama (MTA) ekiplerinin bölgede 10 ay süren çalışmalarında gölü besleyen yeraltı kaynaklarının sulama dönemi olarak adlandırılan dönem ile yağışların tamamen kesildiği 4 aylık dönemde yaklaşık 4 metreye yakın düştüğü ve yer altı su kaynaklarının kullanımı konusunda tedbir alınması uyarısı yapılmıştı.
O dönemden beri Konya ovasının suya kavuşturulması ve bölgede tarım ve hayvancılık ile uğraşan çiftçilerin arazilerine can suyu verilmesi için çağrılar yapılmasına rağmen bir türlü getirilemeyen yer üstü suyu nedeniyle son 20 yıl içerisinde bazı bölgelerde su kuyuları tamamen boşalırken bazı bölgelerde ise 200 metreden de aşağıya düştü. Hızla çekilen ve boşalan yer altı su kaynakları bölge için yeni bir tehdidi daha ortaya çıkartıyor. Konya Karapınar bölgesinde sıklıkla görülen obrukların oluşum nedeni olarak gösterilen yer altı su kaynaklarının boşalması Aksaray’da Eskil başta olmak üzere Sulatnhanı ve Konya güzergâhındaki araziler için de obruk riskini gündeme getirdi.
Sulama Maliyetlerinin Altından Kalkamaz Duruma Geldik
Tarlalardaki ürünlerine can suyu vermek için çok maliyetli olmasına rağmen yeraltı su kuyularını kullanmak zorunda kalan bölge çiftçileri özellikle enerji fiyatlarındaki artışlar nedeniyle zararlarının her geçen gün katlanarak arttığını söyleyerek yaptıkları açıklamalarda; “Bizler yıllardır bu ovaya su getirilmesi çağrısında bulunuyoruz. Çinliler tuz gölünün altını delmek için suyu çalıştıkları alana getirirken biz tarım arazilerine getiremedik. Yıllardır su istiyoruz diye her siyasiye söylememize rağmen yer üstü su sorunu çözülmedi. Son 3-4 yıldır elektrik ve mazot fiyatlarının geldiği durum ortada. Tarlalardan bu suyu çıkartmak için elektrik veya traktörleri kullanmak zorunda kalıyoruz. Elektrik faturaları ödenemeyen düzeylere ulaştı. Bununla beraber sadece 2-3 ay içerisinde mazot yüzde 100 zamlandı. Bu şartlarda artık tarım bize ne katar bunu düşünüyoruz. Artık bu işi yapmasak zararımız daha az olur diye düşünüyoruz. Başka yerlere yapılan dev projeleri ve yatırımları görünce biz üvey evlat mıyız diye soruyoruz. Biz artık bu sulama maliyetlerini bile karşılayamaz duruma geldik. Artık bu bölgede tarım ve hayvancılık bekleniyorsa bize su versinler aksi halde bu fiyatlarla bu iş yürümez” dediler.
Yorum Yazın