Aksaray
DOLAR32.2657
EURO34.7098
ALTIN2399.1
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

GÜNDEM YİNE GÜNDEM OLDU!

Üniversite Öğrencileri ağır ekonomik koşullar nedeni ile okulu dondurma kararı alıyor!

Öğrencilerin barınma ve yurt sorunu içler acısı.

Esnaf siftah yapamamış, iş yeri sahibi ile mahkemelik.

Çalışan kesim günlük enflasyona çoktan esir olmuş.

Köylü tohum ekecek, gübrenin yanına yaklaşamıyor.

Yatı olan indirimli mazot alıyor, çiftçi bidonla mazot alma aşamasında.

Eğitim sistemi çökmüş, İran’daki Mollaların eğitim düzeyi bile bizi sollamış.

Üniversitelerin eğitim düzeyi ve yönetim biçimi Lise ayarına gelmiş.

İnsanlığın temel sorunlarından olan barınma hayal bile edilmeyecek derecede pahalanmış.

En düşük konut edinme en az bir milyon.

Dış politika şarkılara konu olmuş.

Türkiye; "Bir Gece Ansızın Gelebilirim” diyor,

 Yunanistan; "Gün Işığında Beklerim" nakaratı ile karşılık veriyor.

Kaş İlçemize en yakın, yani 2 Km. mesafedeki ada silahlanmış ses yok, her şey bitmiş; “Bir Gece Ansızın Gelebilirim” şarkısı söylüyoruz.

Basın ve bireysel özgürlükler çoktan unutulmuş, festivallerin bile yasaklandığı günler yaşıyoruz.

Cumhuriyet’in Temel İlkeleri gitmiş, neyin ne olacağı günlük hatta dakikalık demeçlere kalmış.

Bir karamsar tablo yap deseler bundan karamsar tablo olmaz kanımca.

Tüm bunlar olurken muhalefet ne yapıyor dersiniz;

Papatya falına devam…

Kendi içerisindeki operasyonlara operasyon çekiyorlar.

“Şu bunu demiş, o bunu diyecekti” gibi ipe sapa gelmez gündem ile uğraşıyorlar.

Kardeşim bu millet aç aç!

Bunu siz görmüyor musunuz?

“Görüyoruz canım, her gün milletin içindeyiz” diyorsunuz.

Güzel o zaman anlatın şu reçetenizi, yoksa anlatacak bir şeyiniz mi yok?

Hadi size bir tüyo vereyim: (Senden mi tüyo alacağız diye efelenenler olacak. Efelenenlere not. İnan senin o tüyoyu analiz edecek bir yeteneğin de yokta, olsun adamlık bende kalsın.).

Hiç bir şey bilmiyorsanız; Sömüren sınıfla, sömürülen sınıfın çelişkilerini anlatın.

Ne demiş siyasi büyüklerimiz, düşünürlerimiz:

"Gerçekten vakti yok kimsenin ince şeyleri, özellikle siyaseti daha uzun vadeli düşünmeye, anlamaya.”.

 Seçimden seçime milletçe yıllardır koşuşturuyoruz.

Mevzu seçimi kazanmak olunca ince şeyler hikaye oluyor.

Seçimlerin politik ilkelerle, tutarlı duruşla, demokratik kültürle alınamadığına kani olduk bir kere!

Seçim, onu kazanacak adayla alınabilir sayılabiliyor. O adayın da hangi siyasi gelenekten, ideolojik geçmişten geldiğinin önemi pek kalmıyor haliyle.

Öyle olmasa Cumhuriyet'in Kurucu Partisi son iki yerel seçimde Cumhuriyet'in Başkentinde kendi kadrolarından çıkaracak bir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı bulamaz mıydı mesela?

Hal böyle olunca aday belirleme süreci bir sermaye muhasebesine dönüşüyor.

Kim ne kadar para harcayabilir? Ne kadar farklı kesime şirin gözükebilir? Kimlerden oy getirebilir?

Tunç Soyer linç kampanyasına atıldı.

Kendini hiç yorma Tunç Başkan:

 Tarihten ne anlatırsan anlat yemeyiz biz onları.

Tarihini dizilerden öğrenen, Edirne'nin ve Erzurum’un Sosyalist Ruslar tarafından alındığına inanan bir topluma bir şey anlatamazsın.

1829 Yılında Osmanlı ve Rusya arasında yapılan Edirne Anlaşmasını bilseydik, Rusya’ya Sosyalizmin 1917 de geldiğini bilseydik tarihi dizilere gerek kalırmı idi Tunç Başkan?

Yine Gündemimiz Gündem oldu.

Ezilen emekçilerin sorunu yine yemlendi.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar