Aksaray
DOLAR32.2053
EURO35.1156
ALTIN2500.6
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

JAN TİNBERGEN

Her sistem kendi kulvarı ile anılır.

Kapitalist Sistem sömürü üzerine kurulmuştur.

Elbette bir sömüren olacak birde sömürülen.

İşte tam da buradan sömürülen sınıf ile sömüren sınıfın mücadelesinden Sosyalizm çıkmıştır.

Siz okuyucular da kendinizi hangi taraftan görüyorsanız ona göre şekil alabilirsiniz.

Demokrat Parti iktidarında (1950-1960) ilk zamanlar her şey güzel gidiyordu.

Batı'dan dış yardımlar çok güzel geliyordu. İktidar güçleri bu değirmenin suyu her zaman nasıl olsa mevcut diyerek gününü gün ediyordu ne plan vardı ne program.

1958 yılında Türk Lirası yüzde 250 Devalüe edildi.

Halk perişan haldeyken bunu dile getiren yazar çizerler hep tanıdık olduğumuz o baskıcı düzenle ıslah edilmeye çalışıldı.

Parayı akıtan Batı bu işten işkillenmeye başladı.

Batının korkusu ise o dönem ki SSCB korkusu idi.

Halka fakirleşirse Türkiye SSCB güdümüne girer korkusu vardı.

Hemen tedbire geçildi iç muhalefeti bastırmak için Anti- Komünist Dernekler dolarlara boğuldu.

Milliyetçi ve Dini argümanlar hayata geçirilmeliydi ve geçirildi de.

Milli Talebe Birliği ve Ülkü Ocakları devreye sokuldu.

6. Filo karşısında Şükür Namazı kılanlar tam da bu politikaların sonucuydu.

Para veren hep akıllı derler ya; para verenler bu işlerle yetinmiyorlardı.

Türkiye'ye acilen plan gerekliydi.

Zamanın Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'yu Paris'e çağırarak planlı “ekonomiye geçmeniz gerekli” emrini kibarca verdiler.

Zorlu; “bizde bu işi yapacak iktisatçı yok” demeye kalmadan Jan Tinbergen ismini dayattılar.

Jan Tinbergen gelişi güzel bir iktisatçı değildi.

Sosyal Demokrat görüşe sahipti.

Sosyal Demokrat olsun ki Türkiye'de kimsenin sesi çıkmasın, her şey dengeli olmalıydı.

Dedim ya; para veren akıllıdır.

Jan Tinbergen 1963-1967 yılları arasında Devlet Planlama Teşkilatını oluşturmak için çok gayret sarfetti.

Demirel seçim meydanlarında; “Bize plan değil pilav lazım” dese de bu dümendendi.

Ahalimiz halen güler ve ilave eder; “Demirel ne kadar büyük politikacı nasıl köylünün dilinden anlıyor” diye.

Yalancıktan HALKA İNMEK, halk gibi olmak boşuna değil o zamanların ürünüdür.

Bize çeki düzen vermeye çalışan Hollandalı İktisatçımız bir yıl sonra ne tesadüf Nobel Ekonomi Ödülü ile taçlandırıldı.

Ahalimiz yine çok sevindi: “Bak bizim adam ne yaman adammış ödül aldı” diye.

O zaman şu soruyu sormak lazım

Neydi bu Jan Tinbergen Efendinin Ekonomi Modeli?

Kısaca söylemeye çalışayım:

“Kapitalizmin tarihinde hiçbir zaman sürdürülebilir bir fiyat istikrarı ve tam istihdam koşulu sağlanamamıştır. Piyasa anarşisinin ve kaynak israfının söz konusu olduğu Kapitalist bir ekonomide Tinbergen'in Modeli pembe bir yalan olmaktan öteye gidemez. Tıpkı diğer Burjuva Analiz Modelleri gibi.”

 Bu model de Kapitalizmin içinde çözüm, yani Kapitalizmi şirin gösterme gayretidir.

Günümüze ne kadar benziyor değil mi?

Kemal Dervişler, Evsiz Merkez Bankası Müdürü, Şimşek…

İşin en trajedik yanı numaralı solcuların hala bu sistemden medet umması.

Belki de bir projedir bu numaralı solcular kim bilir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar