Aksaray
DOLAR32.2653
EURO34.6947
ALTIN2403.0
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

KURULTAYDA NE DEĞİŞECEK?

Kurultaylar ve kongrelerde içinde bulunduğu partinin başarılarını ve başarısızlıklarını analiz ederek yeni çözüm yolları tartışılarak geleceğin politikası belirlenir.

Pratikte böyle mi, kesinlikle böyle olmaz!

Kurultay Delegeleri İl Kongrelerinde seçilir.

Buralarda Kurultay Delegesi nasıl seçilir, kimler seçilir hepimizin malumu.

CHP Kurultaya gidiyor her kesimde ‘değişim’ adı altında gidiyor!

“Nasıl bir değişim olacak” sorusuna gelmeden önce kurultayda ne yaptık ne yapamadık sorusuna çözüm bulundu mu?

Milet İttifakı tarihi bir fırsatı kaçırdı!

Şu anda doğru adayla doğru yola çıkmış olunsaydı Cumhurbaşkanlığı Koltuğunda Sayın Erdoğan olmayacaktı.

Bu seçim yenilgisinin ulus olarak geleceğimizi nasıl şekillendireceğini hepimiz tahmin edebiliyoruz.

Cumhuriyetin Kurucu Felsefesi, Laiklik, Atatürk İlke ve İdeolojisinin nasıl bir sarmala girdiği yine hepimizin kafasını meşgul eden bir konu.

O zaman şu ortak soruyu kendimize sormalıyız:

“Seçimi Neden kaybettik?”.

Seçimi kaybettiren kadrolar eleştiri- öz eleştirisini yaptılar mı, yapmadılar. O zaman biz neyin seçimini yapacağız?

Sosyal Demokrat Partilerde kayıtsız şartsız bir ilke vardır. Adı yazılmayan, Sosyal Demokrat Partilerde etik kural haline gelen bir ilke:

“Başaramıyorsan görevi bırakacaksın.”.

Her oluşuma imza koyup dokuza beş kala; “Aa ben değiştim” demekle de olmaz bu işler.

Genel Başkan ve ekibini seçecek delegeler kurultay delegeleridir.

Bu kurultay delegelerinin nasıl seçildiği, hangi üye yapılanmasının eseri olduğu malum bir hadise.

O zaman neyi değiştireceksiniz? Hangi düşünceyi değiştireceksiniz? Yerine ne öneriyorsunuz? Bunu analiz edecek kaç delege var?

Onun içindir ki kim seçilirse seçilsin hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyorum.

Genel Başkanı partinin üyeleri seçecekmiş.

Güzel de hangi üyeler seçecek asıl mesele bu!

Kendi şehrimizde delegenin, üyenin olduğu sandıkta parti sıfır çekmedi mi?

Sandığında oy alamayan, daha doğrusu üyesi olduğu partiye oy vermeyen üye delege mi Genel Başkanı seçecek?

Bunlar günü kurtarma laflarından başka bir şey değildir.

Önce bu ceberut üye yapılanmasından kurtulmalı bu parti.

Partinin üyesi, üyesi olduğu partinin Sosyal Demokrat bir parti olduğunu, solcu bir parti olduğunu, Sosyalist Enternasyonalin üyesi olduğunu bilecek.

Gelelim ‘değişimcilere’.

Arkadaş siz neyi değiştireceksiniz önce onu bir bilelim.

“Aman canım mevcut bir yapı var hele o bir gitsin değişime bakarız” mantığı çok tehlikeli bir duruş ve ucunun nereye gideceğini kimsenin kestiremediği bir durum.

Çözüm:

Kaybedenler bir kenara çekilecek, gelenler de önceden değişimin altını dolduracak. Parti sağ söylemlerden kurtulacak.

Bir gün önce oy almak için her yol mübah diyenlerin bir gün sonra değişimci olarak karşımıza çıkması çok komik.

Partiyi; Solcu, Devrimci, Anti-Emperyalist, Emeğin Evrenselliği, Halkların Özgürlüğünü savunan bir kadroların yönetmesi gerekir.

Bu partinin geçmişi bize ışık tutabilir…

Ecevit Genel Başkan oldu partiden iki parti çıktı.

Yani sağ unsurlardan temizlendi.

Ecevit’in Genel Başkanlığında parti birinci parti olarak seçimlerden çıktı.

Hem de İnönü'ye rağmen.

İnönü Genel Başkanlığı kaybedince CHP Üyeliğinden de istifa etti, giderken de “Ecevit ve bu partinin geleceğinden endişe ederim” diyerek, hedef göstererek gitti.

Ne diyordu Ecevit:

“Bu düzen değişecek, CHP Devletin değil halkın Partisi olacak.”.

Değişim böyle olur sayın ‘değişimciler’.

Değişimci olmak için tarihin akışını ileriye taşıyan vizyon ve misyon gerekir.

Yani ideoloji gerekir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar