Belediye başkanına GEÇ teşekkür.

Günlerdir meteorolojinin bas bas bağırdığını hepimiz biliyoruz.

Meşhur “Balkan’lardan gelen soğuk havanın etkisiyle” diye başlayan TRT’de hava durumu haberlerini.

Nerdeyse bir haftadır tüm haber kaynaklarında bu haberleri duydunuz.

Önce rahmeti anmak lazım. Yüce ALLAH  merhamet etti de, başta çiftçilerimiz olmak üzere hepimizin yüzüne baktı.

Ve hem rahmeti hem bereketi ile son yılların en güzel karı yağdı şehrimize.

Elhamdulillah!

Evet,

Cumartesi günü başlayan ve Pazar günü şehrimizi beyaz örtüye bürüyüp bütün pislikleri örten Kar yağışıyla hayat da bir anda felç oldu. Şehrin ana arterleri dahil tüm ara sokakları beyaz örtüye büründü bir anda.

Araçlar park edildikleri yerde kaldı, çıkanlar da geri park edecek yer bulmadı. Tüm park yerleri, karla kaplıydı.

Niye GEÇ teşekkür ettik onu söyleyelim.

Pazartesi akşam olduğunda ana arterlerin nerdeyse tamamı trafiğe açıldı çok şükür.

Belediye ekipleri şehri, özel idare ekipleri ilçe ve köylerin yollarını açmak için canhıraş çalıştılar. Ve günün sonuna geldiğinde emeklerinin karşılığı aldılar ve ana arterler artık açıktı. Emeği geçen başta personellere ve sonra idarecilere çok teşekkür ediyoruz.

GEÇ teşekkür nedir peki arkadaş?

GEÇ müdahele ettiğiniz için GEÇ teşekkür ediyoruz. Biraz daha erken planlama Sn. BELEDİYE.

Teşekkür ederiz emeğiniz için.

SAĞLIK

CHP il başkanı Sn ALİ Abbas ERTÜRK açıklama yaparken denk geldik.

Hastanede ilaç yok. Hastanede serum yok. Hastanenin kaloriferleri yanmıyor. Hastalar ve yakınları tir tir titriyor diye.

İnanın biz tir tir titredik açıklamayı görünce.

600 yataklı AEAH iki bloktan oluşuyor ve A blok ta kalorifer yanarsa B blokta yanmıyor. B blokta kalorifer yanarsa A blokta yanmıyor.

Hadi sağlık personelinden vazgeçtiniz küçücük yavrulardan ve kutsalımız annelerimizin çaresizliklerine ne demeli.

Geçen haftadan bu yana kalorifer sorunu çözülemiyormuş. Nasıl ısınıyorlar acaba bunca doktor, hemşire, sağlık personeli ve tabiki hastalarımız?

İl sağlık müdürlüğü mali işler başkanı, hastanenimizin yeni güzide başhekimi, hastanenin mali ve idari işler başkanı bu işe çözüm buluyorlar mı?

Biz yazarken bu sorun çözüldü mü bilmiyoruz. Umarım çözülmüştür. Ama çözülmediyse bunun vebali kimde dostlar. Biz yazıyoruz diye bizde mi yoksa bu dertle dertlenmeyen yöneticilerde mi?

İhaleyi sağlık bakanlığı yapmış il sağlık müdürlüğü ve hastane idaresi karışamıyor diyorlar. Tüm yetki sağlık bakanlığında imiş! Peki sağlık bakanlığı ihaleyi yaptı. Hastane inşaatı tamamlandı. İdare olarak eksiklikleri, yanlışlıkları bildirdiniz mi hiç? Sağlık bakanına, bakan yardımcılarına, genel müdürlere ulaşıp bizim sorunumuz büyük, hastalarımız, personelimiz zor şarlar altında dediniz mi?

Bence demediniz.

Çünkü insan vicdan sahibi bir varlık. Bu nasıl bir vicdansızlık ki Hastanede ilaç, serum, tıbbi malzeme yok.

Bu nasıl bir vicdansızlık ki; Hastanede kalorifer var, yakıt var ama “ısı” yok.

Bu nasıl bir vicdansızlık ki; Tıbbi malzeme olmadığı için ameliyat yok.

Ne var peki?

Bol kibirli yönetici var.

Ne var peki?

Bol sevk var.

Ne var peki?

Kırışa kırışa gezen çokça yönetici var.

Ne var peki?

İş bilmez, ehliyetsiz idareciler var.

Sorun var. Çözüm yok…

Eyyyy eski başhekim bey; İki yıla yakın başhekimlik yaptın. Ne kattınız hastaneye Allah aşkına.

Yapılan hizmetleri bir broşür hazırlayın da kamuoyu ile paylaşın lütfen.

Hastanede yolsuzluk demeyelim de usulsüz harcama yapılmış ama senin haberin yok.

Hastanede ilaç, serum, malzeme bitmiş senin haberin yok. Hastanede hekimlerin birer birer tayin istemiş senin haberin yok.

Sende kandırılanlardanmısın yoksa?

Senide mi aldattı bu personel? Sizden gizlediler mi her şeyi?

Pandemiye denk geldiniz de kimse yazmadı kimse konuşmadı sizi.

Mesela siz göreve geldiğinizde kaç doktor, kaç hemşire vardı hastanemizde?

Bunların kaçı idare zaafiyetinden dolayı başka şehirlere gitti?

Sizden önceki arkadaş kalp damar cerrahıydı sınırım. O gidince yerine kalp damar cerrahı getirebildiniz mi acaba?

Adam kalp ameliyatlarını kendi yapıyordu. Şimdi yapılyor mu kalp ameliyatları mesela. Yoksa eskisi gibi sevk mi ediliyor diğer illere?

Medikalciler malzeme vermiyormuş hastanelere, paralarını alamadıkları için.

Ama devlet malzeme ofisinden alınıyormuş, siz bu malzemeleri aldınız değil mi?

Kalp damar, ortopedi, beyin cerrahi, genel cerrahi vs… ameliyatları malzeme eksikliğinden yapılamaz hale gelir haliyle.

Ama bizde böyle bir sorun yoktur.

Hastanede yatan hastalara ziyarette sıkıntı çıkarmıyormuşsunuz, bu iyi. Yatan hastanın morali bozulmasın diye isteyen istediği zaman ziyaret edebiliyormuş.

Tabi eskilerin deyimiyle “tedavinin yarısı moral kalan yarısı…”?

Bunlar iyi şeyler tabi, ama arada bir sağlık personeliniz odaları ziyaret etsin de, güvenlikten kaçan ziyaretçiler hastaların ilaçlarını yanlış vermesin. Serumlarını sağlıkçılarımız değiştirsin vs vs..

Siz ki hastaneyi 2 yıla yakın başarıyla yönettiniz.

Siz ki şimdi tüm hastanelerin başkanı olmuşsunuz.

İdarenin pratiğini ve teoriğini tecrübeyle bir araya getirecek tecrübeye sahipsiniz artık.

Burda ki başarılarınızı da “cv” nize eklersek bir sonraki dönem önceki başhekim gibi ”İl Sağlık Müdürü” de olabilirsiniz. Aman dikkat edin. Bu tecrübeyi başarılarla taçlandırın lütfen. Mali işler başkanı gibi sizi de kaybetme korkusu yaşatmayın bize.

İdareci. İdare eden. Acaba neyi?

Hakikaten merak ettik. Siz nereyi idare ettiniz? Nerenin idarecisiydiniz?

Siz hangi başarılarla şimdi kamu hastaneleri başkanı olarak atandınız?

Acaba AEAH’ni çok iyi yönettiniz de bu yüzden mi şehirdeki tüm hastanelerin başına geldiniz?

Yazık bu şehre yazık! Yazık bu vatandaşa yazık! Yazık sizi oraya getirenlere yazık!

Ama kabahat sizde değil:

Kabahat sizi bu makamlara getirip de hesap sormayan siyaset kurumunda. Kabahat sizi denetle(ye)meyen sağlık bakanlığında, bürokraside.

Ey vatandaş dinle:

Bizi hizmet için geldik diyen kim varsa inanmayın artık.

Adam diyorsa ki “ben makam için geldim” ona sımsıkı sarılın.

En azından içi dışı bir, ne istiyorsa onu söylüyor.

Ama bakın AKP yöneticilerine,

Biz millete hizmetkâr olmaya geldik diye diye, milleti hizmet(çi) yaptılar. Biz elbette bu vatan için hizmetçi oluruz, bundan da gocunmayız ama bari gözümüzün içine baka baka yalan söylemeyin artık.

Biz bu kadar yapabiliyoruz deyin bizde kabul edelim.

AKP il başkanı; “sağlığa ben karışmıyorum diyormuş.” desin.

Kim karışıyor o zaman?

AKP nin biri görünmez biri görünür milletvekilleri mi?

İl yönetiminde müdür getirip müdür gönderenlere sesleniyorum.

Sizin yapacağınız işler değil bunlar beyler.

Siz gidin az ötede particilik oynaya devam edin.

İlin sağlığı çökmüş adamların derdi müdür getirip müdür göndermek.

Onu da bir becerebilseler…

Ey siyaset kurumu, ey iktidar sahipleri, siz bu alana neşter atana kadar yazmaya devam edeceğiz.

Gurur ve kibir yapmanıza gerek yok işler çok sıkıntılı vallahi.

Derdimiz üzüm yemek.

AKP yi iktidara taşıyan sağlığı yeniden işin ehli yöneticilere verin, yada başlarında Demokles’in kılıcını sallayın ki bu idareciler işlerini doğru düzgün yapsınlar.

Yoksa sizi iktidara taşıyan hizmetlerden sağlık sizi bu şehirde sandığa gömecek

CHPil başkanı Sn ALİ ABBAS ERTÜRK kadar takip etseniz işleri, sorunların yarısı başlamadan bitecek.

 Bugünlük bu kadar dostlar. Ama başhekim beyi yazacağız elbette. Tabi ki eski başhekimimiz olan beyfendiyi…

Bir ayet:

Muhakkak ki Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğini zaman, adaletle hükmetmenizi emretmektedir. Allah size en güzel bir şekilde öğüt vermektedir! Şunu kesin olarak bilin ki Allah, her şeyi işitmektedir ve görmektedir.” (Nisa 4/58).