Bir zamanlar Amerika'nın bir mizah kulübü oturmuşlar Aziz Nesin’i mercek altına almışlar ve Türkiye'ye gelip bu büyük Mizah Ustasını yakından tanıma kararı almışlar.
Aziz Nesin ile irtibat kurmuşlar gün, ay belli olmuş, otelden rezervasyonlar yapılmış Türkiye ye gelmişler.
Aziz Nesin bunları karşılamış ayakta tanışma faslından sonra toplantı saatine kadar İstanbul’da bir turlayalım demişler.
Bir iki saat turladıktan sonra tüm toplantı ve yemek buluşma işlerini iptal edip Aziz Nesin'le toplantı yapmadan ülkelerine geri dönmüşler.
Tabi bu herkesi şoka soktuğu gibi Aziz Nesin bir anlam verememiş ve işin aslını öğrenmek için telefona sarılmış; “Arkadaşlar bir kusurumuz mu oldu? Neden toplantı yapmadan gittiniz?” deyince Amerikalı Mizahçı cevap vermiş:
“Biz seni çok dahi sanıyorduk. Oysa senin dahi olmadığını anladık” demişler, Aziz Nesin “nasıl yani” demeden; “İstanbul sokaklarını gezdik gördüğümüz her olay mizah demek, senin dahilin buymuş” diyerek görüşmeyi sonlandırmışlar.
23 Yıldır bu Ülkeyi Yöneten Partinin Kurultayı oldu.
Hayırlı uğurlu olsun.
Asrın Liderimiz kendi seçtiği yöneticilerini oylattı herkes çok mesut oldu.
Bir Allah'ın Kulu söz isteyip görüş sundu mu?
Ya insanız hepimiz hiç mi hatamız olmaz!
Kurultayda söz yok, il ve ilçe kongrelerinde söz yok, her şey tek tabanca…
Ondan sonra da aynı partinin yöneticisi “Efendim bu Anayasa ile bu ülke yönetilemez” diyebiliyor.
Tamam olabilir de sen önce kendi kurultaylarında bir özgürlük alanı aç da Anayasa kolay.
Tam bir mizah.
CHP'de bu durumlar bir tık değişik.
Orada da anahtar listeler hazırlanır ve seçimi kazanırlar ama bir karşı liste çıkar herkes kürsüden eleştirisini yapar aşağı iner kavgasını da yaptıktan sonra sigarasını tüttürmek için dışarı çıkar.
Tek düzen siyasete alıştırılan ahalimiz de bunu çok garipser “Yav sizin ora yine karıştı” diyerek, niye tek düzenin dışına çıkıyorsunuz diyerek eleştirir.
Al sana bir mizah daha.
Ya dün daha dün aradan 24 saat bile geçmeden AKP'ye giydiren ve kendisini seçilmiş sanan siyasetçilerimize ne demeli?
Vallahi de billahi de ayıp oluyor.
Şimdi o tür siyasetçilerimizin bugünkü konuşmalarına nasıl inanalım!
Bugünkü kaypaklığın yarın garantisi var mı?
Bu olaya nedense ahalimiz hiç şaşırmaz çünkü kendisi de kaypaktır.
Ahalimizin savunma iç güdüsü hazır: “Canım sizde olmuyor mu?”.
Bizim sizin yok tuz kokuyor algın ne zaman aklınızı başınıza alacaksınız. Bu kaygan zeminde nedense hep eski futbolcu Ünal Konuşuldu.
Ünal'ın düğün resimleri, eski resimleri servis edildi.
Dikkatimi bir resim çekti: Gelin hanımın başında Üç Hilalli Taç ve Ünal efendinin sarkık bıyıkları.
Pagan Kültürünün her tarafımıza nasıl girdiğini hatırladım.
Gelin tacı ve sarkık bıyıkla Ülkücü olduğunu sanan zavallı insanları hatırladım.
Gömlek değiştirir gibi parti değiştiren bu siyasilerimize yarının nasıl olacağının garantisini verebilir misiniz?
Ne oldu, daha dün eleştirdiğiniz partinin neyi değişti söyleyin belki iyi bir şey olduysa Millet de düşünür.
Neyin karşılığında bir günde veya bir yılda değiştiniz?
Ya bunların büyük çoğunluğunu CHP Listesinden seçtirenlere ne demeli?
Hala adam hançer arıyor! Hiç arama asıl hançer senin vücut bulmuş halin.
Ahalimiz mi; boş ver herkes her şeyden hoşnut ahalimizin hoşnutluğu ebedidir, tıpkı çorak topraklar gibi.
Yorum Yazın