Aksaray
DOLAR32.3225
EURO34.9216
ALTIN2397.2
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

FULBRİGHT ANLAŞMASI NEDİR?

Geçenlerde Muhafazakar kesimin sözüm ona ünlü Yazarı Emine Şenlikoğlu ipe sapa gelmez bir yazı yazdı;

Yazar şunu iyi biliyor ki ne yazarsa hitap ettiği okuyucu kitlesi yutacak. Ne buyuruyor Büyük yazarımız(1) " Atatürk ve İnönü'nün milli eğitimimizi ABD ye teslim ettiği anlaşma 2023'te doluyor!"

Aslında bu cahilce tarih -coğrafya bilmeyen insanların sözlerine pek itibar etmemek gerekir.

Ama bu vesile ile tarihi gerçekleri hiç değilse araştırma okuma imkanı bulunur diye yazıma konu ettim.

Emine Hanım o kadar bariz bir yalana başvurmuş ki sanki 1923'te Cumhuriyet ilan olur olmaz bu anlaşma yapıldı.

Veya tek amacı Atatürk'ü karalamak için bu yalan habere başvurmuş. Böyle bir anlaşma var ama Emine hanımın dediği gibi değil. Anlaşma 27 Aralık 1947 yılında oluyor. Neredeyse Atatürk'ün aramızdan ayrılalı dokuz yıl sonra.

Mustafa Kemal Atatürk'ü seversiniz sevmezisiniz o sizin sorununuz. Ama tarihi çarptırmadan aktarmak her şeyden önce bir dürüstlük gösterisidir. Atatürk Cumhuriyeti kurduktan sonra Osmanlı döneminde özellikle son elli yılda Anadolu’da 400 e yakın ABD ve Avrupa'nın 400 misyoner okulunun yarıdan fazlasını kapattıran bir devlet adamıdır.

Gelelim ABD ile yapılan ikili anlaşmalara; Evet böyle bir anlaşma var ama bu anlaşma İnönü döneminde var.

Yazarın derdi aslın da İnönü değil onun yanın da Atatürk'e giydirmek. Hiç kusura bakma ama buna senin özgür ağırlığın yetmez.

Milli eğitimimiz 27 Aralık 1947'de imzalanan ve "Fulbright Anlaşması" olarak anılan "Türkiye ve ABD hükümetleri arasında Eğitim Komisyonu kurulması hakkındaki anlaşmanın sonucu olarak, bütünüyle Amerikalı uzmanlar ve CIA tarafından, Amerika çıkarları doğrultusunda biçimlendiriyordu. Komisyonun en can alıcı 5.maddesi şöyleydi;

Komisyon; dördü TC vatandaşı ve dördü ABD vatandaşı olmak üzere sekiz üyeden kurulu olacaktır. Bunlara ek olarak Türkiye'deki ABD diplomatik heyetin başı komisyonun fahri başkanı olacaktır.

Oylar eşit olunca kesin hükmü komisyon başkanı verecektir.

Komisyonun ABD vatandaşı olan dört üyesinden ikisinin elçilikteki CIA mensupları arasından seçileceği aşikardır.

Böylece CIA, Milli Eğitim Bakanlığı'na rahatça sızma olanağı bulacak ve komisyon üyesi sıfatıyla öğrenci ve eğitim topluluğuna yön verecekti. Okul kitapları ve ders kitaplarına Amerikan propagandasının etkinliğini arttırmak için malzeme hazırlayacaklardır.

Atatürkçü eğitime ilk darbe, bildiğiniz gibi, Köy Enstitüleri'nin yıkıma uğratılması ile indirildi. Böylece Türkiye gerçeklerine uygun ülke kalkınmasını amaçlayan, ulusçu eğitimin bu ana kurumu ortadan kaldırılmış oluyordu. Köy Enstitüleri yıkıma uğratılırken bununla eş zamanlı olarak Amerika'ya bir öğrenci akını başlatıldı.

Bu anlaşma ile Amerikan Kültür Emperyalizmi Türkiye’ye esmen girmiş oluyordu.

Türk Ulusunun alnına bu kara lekeyi süren İsmet İnönü Tarafından yıllar sonra,1963 de şöyle itiraf etmişti:

" Daha bağımsız ve kişilik sahibi dış politika izlemesini istiyoruz. Herkes aynı şeyden söz ediyor. Nasıl yapacağım ben bunu? Karar vereceğim ve işi teknisyenlere havale edeceğim. Yapabilirler mi bunu hepsini çevresinde uzman denen yabancılar dolu" diyerek öz eleştiri yapacaktı. ( Kaynak; prof.Dr. Oktay sinanoğlu, Prof.Dr. Çetin Yetkin, Senatör Haydar Tunçkanat)

 Bu anlaşma halen yürürlükte mi? bilmiyorum Keşke Emine Hanım Bunu da araştırsaydı. 20 yıldır bu ülkeyi yöneten bu iktidar neden bu anlaşmayı geçersiz kılmadı. Kendi imzasını koyduğu İstanbul Anlaşmasını nasıl geçersiz kıldıysa bunu da pek ala yapabilir. Umarım Ana muhalefetin bir vekili soru önergesi vererek bunu öğrenme zahmetinde bulunur.

Bu anlaşmalar sonucu binlerce öğrenci Amerika'ya giden öğrenciler Türkiye'ye dönünce kilit noktalarda görev aldılar.

Marshall yardımı, Truman Doktrini Anlaşmaların gereği o dönem binlerce yurt sever zindanlarda çürütüldü,sürgün yedi.

Yine bu anlaşmalar gereği binlerce Öğrenci ABD uşaklığı ile yetişerek Türkiye'de kan döktü. Herkes her şeyi bildiği halde neden ABD ve kan emici AB ülkelerinin dümen suyundan kurtulamıyoruz. Bence cevaplanması gereken en büyük soru da bu olması gerekir.

Tarihin tozlu sayfalarına girdikçe Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar büyük bir dahi olduğu daha da iyi anlaşılıyor. Atatürkçülük 1938'te bitmiştir. Belki de bitirilmiştir kim bilir. Kurtuluş savaşı başlamadan önce kimlerin Amerikan mandasını savunduğunu kimlerin Wilson Prensiplerini benimsediği demek oluyor ki tesadüf değilmiş.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar