Aksaray
DOLAR32.256
EURO34.6944
ALTIN2402.6
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

HEM YAKIŞIKLI HEM DE HACI

AKP iktidarının peydahladığı fon gazetecilerinden Hacı Yakışıklı popülist söylemden sınır tanımayarak “Kraldan Çok Kralcı” olmanın en iyi örneklerini sundu.

Galiba gündemden düştü ki sahibine selam çakmak için; “Kültürümüzde opera ve bale diye bir şey yok” diyerek gündemi patlattı veya patlattığını zannetti.

Cahil, ham, sığ, evrensellikten nasibini alamayan, evrimleşmesini tamamlayamayan cinslerin böyle çıkışları çok olur.

Allah’tan tokat gibi cevap KENDİ MAHALLESİ sandığı kesimden geldi!

“Kültürümüzde opera ve bale diye bir şey yok” diyen ‘Gazeteci’ Hacı Yakışıklı'ya yanıt Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu'dan geldi:

“Osmanlı Padişahlarımız Dünyaca ünlü bestecileri İstanbul'a davet ederek pek çok opera ve bale eserini sahnelenmesinin önünü açmıştır.”.

Eyvahlar olsun! Nereden çıktı bu bakan yardımcısı.

Hacı Efendi buradan yürüyerek işi Cumhuriyete bağlayacaktı ki, Bakan Yardımcısı pişmiş aşa soğuk su kattı.

Ak Hacı; Ak Cahil Cesareti de bir yere kadar.

Hayrola, işlerin pek düzende değil galiba. Bir yerlere mesaj vermeye kalktın olmadı eline ayağına bulaştırdın.

Bak sana bir şey diyeceğim yaz bir kenara:

“Fırtınayla geldin kum tanesi gibi savrulun gidersin.”.

Gördüğüm kadarı ile kültür nanay ama tarih bilgin de olmadığı çıktı mı açığa!

Ne yapacaksın şimdi?

Açık oturumlarda Rasim Kütahyalı’nın şovunu kaptıydın ama ondan hayır çıkmaz. Bak. Nagihan bile dayanamadı sınırsız şovmenimize…

Sevgili Hacı: Ne de olsa sınır komşuyuz.

Hiç dillendirmediğim bir şey diyeceğim sana;

“Kayseri'ye giderken uğra bir çay içeriz hem de şu Osmanlı ve Cumhuriyet hakkında konuşuruz” demeyeceğim.

Ben anlatacağım sen dinleyeceksin. Karşılıklı konuşma iki kişinin birbirine bilgi akışını göndermesi demektir. Anladığım kadarı ile sen de o kabiliyet yok olduğu için ben anlatacağım sen dinleyeceksin.

Yok, var diyorsan sen anlat tartışalım.

Her tarafta vıcık vıcık yandaş varken ne diye başını belaya soktun!

Hani Osmanlı deyince aklınıza dizilerden öğrendiğiniz üç Padişah var ya: Fatih, Kanuni, Yavuz.

Torunları olarak övündüğünüz Osmanlı bu üç değerli padişahtan ibaret değil. Geride 33 padişah daha var.

Sevgili Hacım sana tokat gibi bir bilgi vereyim:

Osmanlı Batıcıydı. Vallahi de Billahi de batıcıydı.

İnanmıyorsan oku. Benim için oku.

Bir bakalım atalarımız Bale ve Opera hakkında ne yapmışlar.

İlk Deneme 1524 Yılında Kanuni Döneminde olmuş.

İstanbul'da Venedik Elçisinin evinde Müzik, dans ve şarkılı gösteriler yapılmış. 1797 Yılında Topkapı Sarayı’nda sahnelenmiş. 1828 Yılında İkinci Mahmut tarafından İstanbul'a davet edilen Dünyaca Ünlü Besteci İtalyan Donizetti hem besteler yapmış hem de birçok opera, operat ve bale eserleri sahnelenmiştir.

Sonra sırası ile Sultan Abdülmecit, Abdulhamid opera ve bale konusunda çok uğraş vermiştir.

Aklınızca eşleştirmeye tabi tuttuğunuz Abdülhamid 1889 Yılında İkinci Saray Tiyatrosu’nu Yıldız Sarayı'nda yaptırmıştır.

Arturo Stravolo Abdülhamid'in çok beğenisini kazanmıştır.

Yani anlayacağın Hacı Efendi; Atalarımızın bu uğraşlarını da unutmamak lazım değil mi?

Ben opera ve baleyi sevmiyorum deseydin anlardım.

Ama sen yok saydın, biraz da popülist oldun be hacım!

Bak ben her türlü müziği dinlerim. Ama bizim esas müziğimizi Sanat Müziği sanan bilmiş cahillere de “dur bakalım” derim.

Sen de öyle yapabilirdin Hacım.

Bak, müzik Evrenseldir.

Onun içindir ki Dünya Kültürüdür.

Neşet Ertaş'ın başta Japonya olmak üzere Dünyanın pek çok Üniversitelerinde Kürsüsü var.

Neşet ekolü incelenir.

Şimdi bu ülkeler senin mantığına göre erozyona mı uğradı?

Bu söz de iyice baydı ama Hacının hatırı için bir daha tekrarlayım:

“Önce bilgi sonra fikir”.

Unutma bunu sevgili Hacım.

Soyadın yakışıklı ama senin yakışıklılıkla hiç alakan yok.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar