Anlaşılan bizim Aklı eveller ve uyanıklar bazı olaylarda olduğu gibi yine bir takım ciddi konuları başta biz Basın Mensupları ve Kamuoyunun Balık Hafızasına güvenerek ya sümen altı ettirmeye ya da bir yolunu yöntemini bulup işin içinden sıyrılana kadar ötelemeye çalışıyorlar.
Kurum Yöneticilerinin bu çabalarını anlarım:
Kendilerini kurtarmak adına harcayacak bir adam arayışları biraz zaman alabilir.
Normal Hukuk Devletleri’nde öyle bir şansları olmasa bile.
Ama Kurum Yöneticilerinin üstünde olan yöneticiler, siyasetçiler, şimdiye kadar soruşturma açması gereken Adliye Mensupları da bu işe çanak tutar bir görüntü sergiliyorlar.
Neden mi bahsediyorum?
Elbette ki Aksaray Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi (AÜEAH) de ki bir sürü usulsüzlük, yolsuzluk, iş bilmemezlik örneklerinden birisi olan ihalesiz, teklifsiz güvenlik kameraları yerleştirip yapılan iş yerine bilgisayar faturası kestirerek işin içinden sıyrılma çabalarından bahsediyorum.
Arkadaşlar ihalesiz, teklifsiz, olmayan ödenek ile o günün parası ile 3 Milyon TL civarında bir paraya Yeni Hastane başta olmak üzere güvenlik kamerası ile donatıyorlar.
İşler sarpa sarınca kameraları döşeyen firmaya; “Bize bilgisayar faturası kesin” diyorlar.
O para halen ödenmemiş ve bugünkü fiyatlar ile yaklaşık 9 Milyon TL ye yükselmiş.
Bakalım aradaki fark nereden ödenecek.
Tabii kurum yöneticileri ve Yargı Mensupları ilk aşamadaki usulsüzlük ya da yolsuzluk (Nasıl adlandırırsanız) olayını görmezden gelme cesaretini gösterebilirlerse.
Olayın üzerinden neredeyse 9 aya yakın zaman geçmiş olayla ilgili ortada ne müfettiş var ne de ciddi bir soruşturma.
Ve bu olay uzun zaman önce yerel basın tarafından dile getirildiği halde.
Demek ki bizim vatandaşlar bu dilden anlamıyorlar.
Eğer bu minvalde devam edilmesi ve olayın örtbas edilmeye çalışılması halinde ben de gazeteci olarak bu olayı başta CHP Milletvekilleri vasıtası ile Meclis Kürsüsüne taşıtmaya, Ulusal Muhalif Yayın Organlarında da gündeme getirtmeye çalışacağım.
Hem de elimden gelen her türlü çabayı göstererek.
Başta İktidar Partisi ve ortağının vekilleri olmak üzere muhalefet partisi vekilinin de bu ve buna benzer olaylar karşısındaki duyarsızlığını görünce, Yerel Medyayı ciddiye almayıp Kamuoyunu da balık hafızalılar kategorisine koymaya devam ettikçe bize de başka seçenek bırakmıyorlar.
Yorum Yazın