Dünyanın neresinde olursanız olun her iktidar kendi sınıfına hizmet eder.
Veya iktidarların hangi toplumsal katmanlarını oluşturan hangi kesime hizmet ettiği yaptıkları icraat ile belli olur.
Sınıf bilinci olmayan toplumlar da kendilerini yöneten kesime bilinçsizle oy verir, onları iktidara taşır.
2025 Yılını iktidar Aile Yılı olarak ilan etti.
Ne demekse Aile Yılı.
Sanki öbür senelerde aile pas geçiliyordu da iktidarımız ailenin önemini belirtmek için 2025 Yılını mı bekledi bu biraz muammalı.
Ama 2025 Yılının ilk aylarında Aile Yılı olmanın avantajı olacak ki bir pırlanta firması Aile ve Sosyal Bakanlığı Çalışanları ve yakınlarına indirimli Pırlanta verdiğini duyurdu.
Bakanlık bunu yalanlasa da firmanın yazışmaları ifşa oldu.
Asıl konumuz bu değil. Bu tür işleri Adaletten, haktan, hukuktan dem vuran kesimlere bırakıyorum.
Her iktidar mensup olduğu veya mensubu olmaya çalıştığı toplumların çıkarlarını savunur demiştik ya işte bunun en belirgin yaşanmış ve yaşadığımız, hem de yasalarla belirlenmiş iki çarpıcı örnekle sunmaya çalışalım.
Herkesin pırlanta ve buna benzer şeyler alıp satmasına bir diyeceğimiz yok.
Ama eşitsizlik ilkesi söz konusu olunca elbette bir diyeceğimiz olacaktır.
Pırlanta, altın, elmas, gümüş gibi kıymetli madenler KDV ye tabi değildir.
Ancak söz konusu taşların işlenerek yüzük, kolye küpe v.s. takı haline gelmesinde yapılan işçilik KDV'ye tabidir.
Ama tezek yakan vatandaş, para karşılığı almış olduğu tezek için Yüzde 20 KDV ödemek zorunda kalıyor.
Isınmak için tezek kullanan vatandaşla pırlanta alan vatandaşın ekonomik durumu bir mi?
Bunu kıyaslamak bile abesle iştigal demektir.
Yasa çıkaranlar ve bu yasayı Mecliste onaylayan Vekillerimiz hangi öngörüyü düşünerek bu karaları alır çok merak ederim.
Lafa gelince Hazreti Ömer'in Adaletinden dem vuranlar bu tür konularda neden sessiz kalırlar!
Bu kesim kendi içinde bulunduğu toplumsal kesimin çıkarını mı kolluyor yoksa bir avuç mutlu azınlığın çıkarını mı koruyor.
Bir toplumda Hak, Hukuk, Adalet yozlaşırsa o toplumun geleceği konusunda derin endişelerimiz vardır.
Eşitlik kavramı kazanca göre vergilendirme, evrensel hukuk kurallarının değişmez ilkeleridir.
Siz bizleri yönetenler Pırlanta ile Tezek ikilemini çözemediyseniz kusura bakmayın siz kimleri temsil ediyorsunuz.
Kelaynak kuşlarının uçuş güzergahı dini kurallara uygun mu uygun değil mi gibi abuk subuk tartışma peşinde olanlara ne demeli.
Hani sizin adaletiniz, hani sizler komşunuz açken uyuyamıyordunuz.
Aslında bal gibi de uyuyorsunuz, hatta hala uyuyorsunuz.
O zaman bize de iyi uykular demek düşer…
Yorum Yazın