Aksaray
DOLAR32.2983
EURO34.7197
ALTIN2395.3
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

SOL SAPMA ÖZÜNDE SAĞ SAPMADIR

Emperyalizmin kısaca tarifi "kapitalizmin son aşaması" olarak değerlendirilir.

Emperyalizm artık ülkelere topla tüfekle değil başta kültür ve yerli yandaşlık üzerinden yerleşmektedir.

Emperyal yerli ve uluslararası işbirlikçilerin propaganda araçları ile her ülkenin siyasi partilerinden tutun düşünce kuruluşlarına kadar sızmıştır. Bunun en yakın örneği FETÖ Terör Örgütüdür.

Bir partinin ideolojisinin içini boşaltmak onu anlamsız bir hale getirmek için karşı cepheden saldırmak günümüzün taktikleri değildir.

Bir partinin içini boşaltmak en kestirme yoldur.

İslam dininin içinden Tevhit İnancını, Milliyetçilikten Millet kavramını, Liberalizmden serbest piyasa ekonomisini, Sosyalizmden Tarihi Diyalektik ve materyalizmi, ATATÜRKÇÜLÜKTEN Laik görüşü çıkar; bu görüşlerin hiç bir anlamı kalmaz.

Çünkü yukarıdaki akımların ve görüşlerin omurgası gitmiş, bom boş ve anlamsız birer kurum haline gelmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu; Çağdaş, bilim ve akla inanan, bunu da Laiklik ile taçlandıran bir partinin gelmiş olduğu nokta çok vahim ve tehlikelidir.

AKP iktidarı tarafından sinsice 20 yıldır işlenen Cumhuriyetin değerlerinden bir bir vazgeçme projesi süregelirken, ne yazık ki örtülü bir biçimde CHP de o yörüngeye girmiştir.

Cumhuriyet Yazarı Örsan Öymen CHP siyasetlerine ağır eleştiriler getirerek; “Laiklik ilkesinden giderek uzaklaşan ve AKP'nin gölgesinde siyaset yapan bir parti görünümünde olmakla” suçlamıştır.

Genel Başkan dahil, bazı CHP'lilerin zaman zaman dini söylemler üzerinden siyaset yapmaları, CHP yönetiminin eğitim sisteminde laikliğin ihlal edilmesine nadiren tepki vermesi, 22 CHP Milletvekilinin “Diyanet Akademisi” adı altında kurulan Medrese Eğitimine TBMM'de kabul oyu vermesi ve CHP'den hiçbir Milletvekilinin bu düzenlemenin aleyhinde oy kullanmaması çok düşündürücüdür.

CHP tarafından yaptırılan bir ankette partili üyelere sorulan; “Kendinizi nasıl ifade ediyorsunuz?” sorusuna yüzde 68 Atatürkçü, Yüzde 15 Sosyal Demokrat, yüzde 13 Sosyalist geri kalanlar da Milliyetçi, dindar, Muhafazakar olarak cevap vermişlerdir.

CHP tabanının sosyolojik ve siyasi ağırlığı Atatürkçü bir seçmen gurubuna yakınken parti yöneticilerinin tabanın sesine kulak vermeden kendi siyasi çizgilerinde ısrar etmeleri de düşündürücü bir olaydır.

"Helalleşme" parti yöneticilerince o kadar benimsenmiş ki; CHP Yönetimi ‘kul hakkı’ tanımını sevdi.

Parti sözcüsü Faik Öztrak’da açıklamalarını Kul Hakkı üzerinden yapmaya başladı.

Örneğin, memur ve emekli zamlarını eleştirirken dedi ki: “Emeklinin, emekçinin, dul ve yetimin yenen kul hakkının hesabı elbette sorulur!".

PEH PEH çok derin bir söylem…

Kul, bildiğiniz gibi hiç bir hakka sahip olmayan kişidir. Bir başka deyişle, köledir. Efendisine kesin itaatle yükümlüdür.

Kulun, hizmeti karşılığı varsayılan hakkına kul hakkı denir.

Modern çağda ülkemizde artık kul yok. Anayasa ve kanunlarda onun yerine "yurttaş" diye bir kavram bulunuyor. Birey; Devletin ya da siyasi iktidarın kulu değil, Devletin yurttaşı olarak tanımlanmıştır.

Feodal kalıntılardan kurtarıp çağdaş uygarlık seviyesine getirdiği ve bu uğurda binlerce bedel ödeyen Atatürkçü aydınların suçu ne?

Çağdışı karşıtlarla mücadele dururken köhnemiş söylemlerin kime faydası olacaktır?

Hiç kimsenin farkında veya farkında olmadan bu partinin ekseni ile oynamaya hakkı yoktur.

Parti tarihini iyi biliyorsanız bu tip insanlar tarihin çöp sepetinde yerini almıştır.

Hiç bir zümre, güç Mustafa Kemal Atatürk'ün Devrimlerinin omurgası olan Laiklikten vazgeçmeyecektir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar