Aksaray
DOLAR32.2725
EURO34.7022
ALTIN2404.9
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

Tabela Partiler

Başlığım; Türkiye'de belli bir seçmen kitlesi olmayan veya seçimlere girme yeterliliğini sağlayamayan ancak resmi olarak faaliyet gösteren siyasi partiler için kullanılan terimdir.

Bir de seçime girme hakkı olan ama kâğıt üzerinde örgütü olan partiler vardır, bunlara da küsurat partileri denilmektedir.

Bu partiler yıllarca seçime girer, en babayiğidi yüzde 0,3 oy alır.

İttifaklar çıkınca bu partilerin günü gün oldu.

Hepsi kendini bulunmaz Hint Kumaşı sandılar.

Başarılı da oldular!

Hiç değilse kendilerinin geleceğini garanti altına alarak vekil olmaya başladılar.

Bu parti enflasyonuna bakınca parti kurma ve filen örgütü olmayan patilerin kuruluşuna da izin verilmemeli.

Bir insan, bir grup, her neyse neden parti kurma gereği duyar? Daha doğrusu lideri neden parti kurar? Kurduğu partinin de değişmez genel başkanı olur?

Düşüncelerini iktidara taşımak için mi?

Ancak kendisinin bu ülkeyi refah seviyesine taşıyacağına inandığı için mi?

Yoksa kendi egosunu tatmin etmek için mi?

Herhangi bir gurubun menfaatlerini dile getirmek için mi?

Bu soruları daha da uzatmak mümkün…

Hepimiz biliriz ki her partinin tek amacı iktidara gelmek olmalıyken neden yıllarca küsuratta kalmayı içlerine sindirirler!

Siyasi partilerin en büyük işlevi düşüncelerini iktidara, taşımak o doğrultuda politik yönetim tarzı göstermektir.

Tüm amaç bu ise neden büyük partilerin piyadesi olurlar ki, esas soru burada?

İki değişik örnek vermek mümkünse; Destici’nin Genel Başkan olduğu partinin vekilleri hep büyük sağ partilerin listesinden milletvekili olurlar.

Tamam da, o zaman listesinden aday olduğun partiye katıl masraftan kurtul.

Bu partiler ana partilerinden ayrılırken neyi beğenmediler de parti kurmak durumunda kaldılar?

Beğenmediğin bir düşüncenin neden listesine girersin?

Bu örnekleri sağda da solda da bulmak mümkün.

Yıllar önce İtalya’da Mafyayı ve Kızıl Tugaylar Örgütünü çökerten bir savcı bizim gazetelerin birinde bir röportaj vermiş ve şunu demişti: “Bir örgütü ve Mafyayı çökertmek istiyorsanız, bu yalınız silahla, cezaevi ile mümkün değildir. Asıl can damarı olan para kaynağını kurutmak gerekir.”.

Ben de hep merak ederim.

Merakımı bağışlayın.

Devlet yardımı alamayan siyasi partiler nasıl ayakta duruyor.

Elbette gönüllülük bağı vardır. Ama Türkiye'de bu iş kendi arasında yardım toplamakla olmaz.

Bu kaynak nereden geliyor?

Partiler açıklamaz ama ona gönül verenlerin bu işi sorgulaması gerekir.

Mangalda kül bırakmayan küsurat parti liderlerinin seçim olunca el avuç açmalarına hiç gerek yok.

Sen düşünceni söyle, sağlam bir sınıfsal esprisi var ise kitleler senin peşinden gelir.

Çok iyi bilirsiniz ki, sosyal faaliyetler bir gün de olmaz.

Belki yıllar alır.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar