Aksaray
DOLAR32.2267
EURO35.3669
ALTIN2510.5
H. Şükrü PEREK

H. Şükrü PEREK

Mail: h.sukruperek@gundemaksaray.com

TEKMİLİ BİRDEN…?

Yaşı elliyi aşanları bir geçmişe götürmek isterim. Çoğumuz Anadolu’dan geldik büyükşehirlere. Hayata tutunmak için yeri gögü tırmaladık. Şansı yaver gidenler, cesaretli olanlar, sözkonusu yaşam kavgasından daha başarılı olarak çıktık.

Ama geldiğimiz yerlerde de güzel şeyler yaşamışız. Bir iki hemşehri ve okul arkadaşlığı, mahalle komşuluğu yapanlar özellikle yazlık sinemaların sözünü edemeden geçemezler. Benim geldiğim şehirde 25-30 bin nüfuslu olduğu dönemlerde bile en az 3-4 tane yazlık sinema olduğunu hatırlarım. O günün tanınmış sanatçılarından rahmetli Zeki Müren, Ayhan Işık, Ahmet Mekin, Yıldız Ayhan ve o nesil ile film çeviren sanatçıların filimleri olunca şehir biraz daha coşardı. Sinemacılar hemen 1-2 atlı araba temin eder. Dikdörtgen tahtalar üzerine yapıştırdıkları tanıtım afişleri ile birlikte elinde tenekeden yapılmış megafonla anonslar yapılarak mahalle mahalle. sokak sokak dolaştırılırdı.

“ Dikkat, dikkat 32 kısım tekmili birden ( bu tabirin üzerine basa basa bağrılırdı) aşk, macera, vs.dilanca sinemada. Akşam saat 7.00 de halkımızı bekliyoruz diye

Anons yapılırdı.

Akşam olunca film başlamadan yarım saat önce kuyruklar başlar ama sinemaya girerken mutlaka herkesin elinde külahı 10-15 kuruşa alınan ayçiçeği olurdu. Film başlar başlamaz o tahta sandalyelerin üzerinde binlerce fare oturmuş gibi çıtır çıtır sesler uzun süre devam ederdi.

Tabi geçmişe uzanıp size bunu hatırlatmaktan kastım o dönemde manasını kavrayamadığımız “ Tekmili Birden” tabirini Türkiyenin kirletilmesinde nasıl bir süreç olarak yaşadığımızı anlatmaktı. Malumunuz olduğunu düşünüyorum. Kullandığımız bu tabir “ bunların hepsini hiçbir eksiği kalmadan” demektir.

Ülkemizde hiç bir suç ferdi değil. Kirlilik öyle bir hale geldiki. Rüşvet, irtikap, kamu malına çökme. dolandırıcılık, kaçakçılık, uyuşturucu kullanma, fuhuş ve seks ticareti artık tek başına işlenen cürüm olmaktan çıktı. Gruplar halinde işlenen bu suçlar belirli duraklarda hep farklı versiyonlarla devam ediyor. Buna kumar ve bahiste eklendi. Elde edilen kara para ve meşru olmayan servetin son durağı siyaset oluyor. Dokunulmazlık zırhının bu zanlılara sağlayacağı engin güven duygusu kendisine epeyce pahalıya mal olsa bile buna değer haldedir. Bunu elbette her siyasetçi için kullanmıyorum. Ama yurt dışına kaçan ve kendisini sorgulayan dünün haydutlarının itiraf ettikleri hiç  bir isnadının bol olmadığını görüyoruz. Yani olaylar birbiri sıra tekmili birden akla gelebilecek her türlü suç.

Şimdi de son bir aydır tam bir rezalet tekrar tekrar konuşulup duruyor. Her gün yeni ilaveler var. İstismar eden edene.

Şimdi gelelim biz bu hale nasıl geldik. Aslında bu bir devlet sorunudur. Böyle olunca şu hususun cevabını elimizi vicdanınıza koyarak vermemiz gerekir. Bu devleti bu kirli haliyle gelecek kuşaklara nasıl teslim edeceğiz. Üç maymunlarımı oynayacağız. Görmeyeceğiz, duymayacağız, konuşmayacağız ve başımızı kuma gömeceğiz. Öyle mi.

Her şeyden önce bu kirliliğin siyasete ulaşmasını engellemeliyiz. Bunun için temiz, dürüst, güven verici partilere destek vermeliyiz. Kirlenmeyle karşı karşıya bulunan her kuruma tavır koymalıyız. Bu bir vebal ve sorumluluk işidir. Bu özellikte olan kurumlara destek vermeliyiz. Yoksa kurmalıyız. Kafamızı kumdan çıkarıp gözlerimizi kırpıştırmalı, kulaklarımızın pasını silmeliyiz. Bu ülkede neler oluyoru konuşmalıyız.

Başka çıkış yolumuz yok.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar