Türkiye'de her kurumun hakkını savunacak bir kuruluş vardır.
Bunlar; sendikalar, odalar, mesleki sivil toplum kuruluşları ve benzeri şeklinde uzar gider.
Merkezi Bütçenin, yani Hazinede toplanan paranın yüzde 43 ünü teşkil eden vergi mükelleflerine herkes patron gözü ile bakar. Hatta Ülkenin kaymağını yiyen kesim olarak da algılanırlar.
Asgari Ücret Komisyonu toplanır, Vergi Mükelleflerini İşveren Sendikası temsil eder.
İşveren sendikası genellikle büyük kuruluşların çıkarlarını koruduğu için alt unsurlarla pek ilgili değildir.
Ülkemizde hayat pahalılığı dayanılmaz hale gelince herkesin gözü çalışanların ücret artırımlarında olur. Asgari ücretle ve onun üstünde ücret alanlar nerede çalışır o zaman?
Ülkemizde 2021 verilerine göre Asgari ücretlinin yüzde 98i özel, yüzde 2 si kamu alanında çalışır.
Yani çalışan işçilerin neredeyse tamamı özel sektörde çalışır.
Ama bunların ücretini devlet belirler. Devleti yöneten siyasiler bol keseden asgari ücretin ne kadar az olduğunu belirtir, işçilerimizin çıkarlarını enflasyona ezdirmeyeceğiz diye bol bol nutuk çekerler.
Nasıl olsa tüm yükü işveren çekiyor…
Elbette çalışanların aldıkları ücret pula döndü. Geçim sıkıntıları, hatta açlığa mahkum oluşlarının sebebi kim acaba? Bu siyasiler bu çalışanları açlığa mahkum etmedi mi?
Siyasilere ve bol keseden konuşan Belediye Başkanlarına bir sorum olacak: Siz kimin parası ile kime kıyak geçiyorsunuz? Devleti yöneten siyasiler; çalışanı o kadar düşünüyorsanız, asgari ücretten vergileri kaldırın da görelim.
Vurun abalıya misali herkes vergi mükelleflerine yüklenir! Nedir bu Vergi Mükellefi?
Vergiyi doğuran olayı gerçekleştiren ve bu suretle üzerine düşen vergi borcunu ödemekle yükümlü olan gerçek ve tüzel kişilere denir Vergi Mükellefi. Yani kendi çabası ile artı değer üreten adam demektir.
Şimdi hemen bordro efendileri tepki gösterecek biliyorum; "Kardeşim asıl vergiyi biz veriyoruz.".
Siz vergi ne vermiyorsunuz. Ben burada Real vergiden bahsediyorum. Bunun tartışmasını bir başka fasılda tartışırız.
Bir mükellefin aylık mesaisine kısaca bakalım.
Geçici vergi beyanı, Damga vergisi, Katma değer Vergisi, Aylık muhtasar Beyanname, SGK Aylık Bildirge ve pirim ödeme.
Bu mesai değişik aylarda değişik vergi türleri ile devam eder durur.
Son yapılan asgari ücretin işverene maliyeti nedir?
Bir işçinin işverene bir aylık Maliyeti yuvarlak rakamla 7500 TL. Ortalama bir iş yeri on kişi çalıştırıyorsa eder mi aylık 75.000 TL. Bu işveren; ısınma, aydınlanma, kira, kendi geçimi hariç bu parayı her ay kazanmak zorunda.
Bu işin sonu üzülerek belirteyim; işten çıkarma, kayıt dışı, yani kaçak işçi çalıştırmadan başka bir yere gitmez.
Çözüm; Devletin derhal Asgari Ücretten vergiyi kaldırması gerekir. Taşın altına herkes elini sokacak. Sadece tüm yükü vergi mükelleflerine bindirmekle bu sorunu çözemezsiniz.
Vergi mükelleflerinden her ay aidatını alan Ticaret Odası, Küçük Esnaf Dernekleri, Mesleki Odalar ne yapar?
Koskocaman bir hiç...
Burayı yönetenler kendi sosyal mevkilerini korumak ve yeni sosyal alanlar açmadan başka hiç birşey yapmazlar.
Yorum Yazın