Aksaray
DOLAR38.7786
EURO43.8944
ALTIN4143.5
Ferda Bozkurt

Ferda Bozkurt

Mail: ferdabozkurt@gundemaksaray.com

YANLIŞ ÜZERİNDEN DOĞRU ARAMAK

Her eleştiriyi, her tenkidi “hain”, “sarayın adamı” gibi sözlerse yaftalarsan işin sonucunun böyle olacağı belliydi.

Kemal Beyin yanlışını eleştirenlere kendi paylaşımlarında ağır hakaret edenler şimdi en çok onlar sallıyor Kemal Beye.

Oer ortamda dile getirildi “Ekmeleddin'in adaylığı neyin nesi?”.

CHP'nin geçmişi nedeniyle özür dilemeler, Menderes, Erbakan sevicililiği yaparken bunları eleştiri konusu yapan arkadaşlara marjinal birkaç kişi şimdi sırası mı diyenler Kemal Beye sövmek için ikili üçlü sıralara giriyorlar.

Bu arkadaşların bir yıl, iki yıl sonra şimdi savundukları kişiler hakkında ne söyleyeceğini kestirmek mümkünmü!

Artık şu kaçınılmaz bir hal aldı:

Büyük Orta Doğu Projesinin sadece yönetenlere değil iktidar muhalefet partilerinin hepsine uygulandığı kesin.

Bu projenin ürünü kimler olduğu aşina artık.

Adalet, hukuk, iş, ekmek unutuldu gitti, varsa yoksa Bahçelinin U dönüşleri.

Aklı başında olan herkes huzurlu ve barış ortamında yaşamayı ister.

Bunun tersini düşünen, bundan siyasi rant sağlayan tiplerle bizim zaten işimiz olmaz.

Şimdi gelelim sorulması gereken sorulara:

Ne oldu da Bahçeli 180 derece dönüş yaptı bunun sebebini açıklamalı.

“Canım bunun sebebi gayet basit devlet aklı” diyenler olacak.

O devlet aklını biraz köşeli düşünsen başka partilerin yaptığı devlet aklı olamaz mı?

Örneğin Erdal İnönü'nün Kürt Kimlikli insanları SHP listesinden aday yapması.

Bu derin işlere girmeyelim ki Devlet aklınız karışmasın paket halinde dursun.

Son süreçte CHP ne yapmalıydı sorusuna gelince;

Başta Cumhur İttifakı bir özür dilemeliydi.

Daha dün “CHP ye verilen oy PKK ya gider” diyenler şimdi İmralı'ya yüzerek gitmek istiyor!

Hiçbir hukuk tanımayan bu iktidar ne Anayasa Kararlarına ne AHİM Kararlarına uymadıkları ve bu yasa tanımayan bir iktidarın dümen suyuna giremem demeliydi.

Onlarca belediye başkanı tutuklanmış, seçimle gelen belediyelere kayyumla çökülmüşken “gel barış yapalım” demek insan zekasıyla dalga geçmekten başka birşey değildir.

Tüm bu olumsuzluklara son verilirse komisyona katılırım demeliydi.

Ama: ‘Biz Çözüm TBMM dedik’ gibi basit şeylere sığınmak biraz acemilik gibi geldi bana.

Haydi komisyona girdin. İmralı'ya gitmeme kararı tam bir tuzağın içine düşmeden başka bir şey değildir.

 Buraya not düşüyorum: Bu çözüm; Terörsüz Türkiye Palavrası seçime kadar sürdürülecek, bu proje sadece içe dönük gelecek seçimleri manipüle etmekten başka birşey değil.

CHP İle DEM Partisinin arasını açmanın, yani muhalefeti parçalamanın bu kadar kolay olacağına Cumhur İttifakı bile beklemiyordu.

İşte bu tuzağı göremedi CHP.

Umarım ben yanılırım.

Başta yargı olmak üzere her şeyi siyasallaştıran bir anlayışla bu masada oturulmaz.

CHP başta komisyona girmekle hata yaptı bundan sonra ne yapsa nafile.

İmralı Boykotunu Şovenist bir duyguyla dile getirmeleri tedavisi mümkün olmayan bir hal alacaktır.

CHP bu tür yaklaşımlara kendi Sosyal Demokrat Mantığı ile çözüm üretmelidir.

Aksi takdirde başka yollardan medet ummak partinin kimyasını bozar.

CHP komisyondayken Casusluk Davası, Mansur Yavaş’a soruşturma açılması, İstanbul İl Başkanlığının işgali sürerken ve bunlar devam ederken barış masasına oturulacak öyle mi?

Cumhur İttifakı PKK ile barış yapmadan önce Demokrasi ile, Hukuk ile, CHP ile barışa oturmalıdır.

Önümüzde bir kurultay var.

Umarım bu işlerden anlayan, partinin ideolojisini bilen yöneticiler seçilir.

Bu düzlem CHP için son fırsat.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar