Geçtiğimiz günlerde Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde HASTANE ENFEKSİYONU ile ilgili bu köşede bir yazı yazdım.
Aradan 1 ayı aşkın bir süre geçmesine karşın hiç kimseden hiçbir ses çıkmadı!
Yetkililerde ciddi meseleleri görmezden gelmek alışkanlık haline geldi de;
Sanırım bizleri de kendileri gibi olmaya alıştırmaya çalışıyorlar bu duyarsızlıklarıyla.
Şu yolsuzluk, bu usulsüzlük demiyoruz beyler!
İnsan yaşamını direkt ilgilendiren konulardan bahsediyoruz.
Bana gelen bir iddia Mayıs Ayı içerisinde Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 20 yi geçkin ölüm olduğu şeklinde.
Bu ölümlerin hiçbirisinin kayıtlara HASTANE ENEFKSİYONU nedeni şeklinde geçmediği ama büyük çoğunluğunun bundan kaynaklandığı iddia ediliyor.
(Tıpkı Pandemi Sürecinde Covid’den ölen pek çok kişiye mezara defnedilebilmesi için başka hastalıklardan ölüm sebebi yazılması gibi!).
Yahu Allah Aşkına biriniz çıkıp ta;
“Hastanede bu kadar ölüm olmadı. Hele hele HASTANE ENFEKSİYONUNDAN hiç olmadı” desenize bu iddiaların aslı yoksa.
Ne yapalım yani;
Sizlerin rahatı bozulacak,
Huzuru kaçacak diye hastalanırsak ya da bir yakınımız hastalanırsa hastaneye gitmeyelim mi?
Niye insanları rahatlatmıyorsunuz.
Bütün derdiniz yönetim kadrosunun,
(Nasılsa bu işlerden sorumlu olması gerekenlerin sözleşmeleri yenilendi artık onlar için çok önemli bir sakınca da kalmadı).
Torpillilerin,
Sırtı ve dayısı güçlü olanların rahatlarını kaçırmamak mı?
Böyle sessiz kalarak;
“Ölen ölür kalan sağlar bizimdir”,
“Herkes kendi işine baksın” mı demeye getiriyorsunuz.
(Ha bir de Sağlıkta etkin olan -Aksaray Sağlık Sen ve Türk Sağlık Sen-2 Sağlık Sendikasını da bu işin dışında tutmamak gerekir.
Ak Parti’nin Sendikası olan kendi elemanlarını kollamak dına bu olaylara gözlerini yumarken,
Küçük Ortağın Sendikası ise yaşananları görmezden gelmeyi tercih ederek ağzını açıp tek kelime bile etmiyor.).
Armağan Şen’i okurken ya da açıklamalarını dinlerken bazen kendi kendime;
“Çok sert eleştiriyor” diyorum ama,
Yaşananları görünce de sanırım Armağan az bile eleştiriyor…
Haa unutmadan:
Bana gelen iddiaların birinde de;
Beyin Cerrahi Bölümünde böceklerin cirit attığı şeklinde.
Bakın size bir anımı anlatayım:
Denizli’den yeni geldim. Sanırım 2008 Yılı falan.
Gazete çıkarmaya da yeni başladım döndükten sonra.
Cafeler Caddesindeki Has Döner’in önünden geçerken karşıdaki parkta gençler kavgaya tutuştu.
Ve sonucunda bıçaklama da oldu.
Tam o sırada Has Döner’in önünde bir polis minibüsü vardı.
4-5 tane de polis vardı minibüste.
Bıçaklama olmadan önce kavga başlayınca minibüse yanaştım ve niye müdahale etmediklerini sordum şoför koltuğunda oturan yaşlıca bir polise.
Minibüsteki polislerden birisi;
“Bırak birbirlerini yesinler sonra toplarız” yanıtı verdi.
Ben de olayı olduğu gibi yazdım.
Dönemin Emniyet Müdürü aradı olayı ona da anlattım,
Hatta önce telefonda ciddi ciddi tartıştık.
Daha sonra çay içmeye davet etti bir kez daha olayı anlattım.
Nooldu biliyormusunuz:
Minibüs Şoförü olan yaşlıca polis cezalandırıldı.
Aklımızla dalga geçmeyin beyler!
Sadece biz, yakınlarımız değil,
Birilerinin keyifleri kaçmasın,
Birilerinin gelirleri yükselsin diye hiç kimsenin ölmesine seyirci kalmayacağız.
Yorum Yazın